12 Nisan 2010 Pazartesi

HAFTA SONU FİLMLERİM

Merhabalar, herkese iyi bir hafta diliyorum. Cumartesi yarım gün çalıştım. Ertesi günü üniversite sınavı olduğundan dolayı. Eve gelirken birkaç DVD film aldım. 2 tane izledim baktım ki akşam olmuş. İzlediğim filmerli sizlerle paylaşmak istedim. İlk olarak; The Lake House (GÖL EVİ) filmini izledim. Romantik film severlere öneririm. İlginç bir filmdi. Birbirini tanımayan iki insan, sadece mektuplarla birbirini delicesine sevip bağlanabilirmi sizce. Üstelik 2 farklı zamanlarda yaşıyorsanız...
Filmin konusu şöyle;


Hayatında bir değişiklik yapma vaktinin geldiğini hisseden Dr. Kate Forster (SANDRA BULLOCK) stajını tamamladığı yerel İllinois hastanesinden ayrılarak hasta trafiğinin yoğun olduğu Chicago'da bir hastanede çalışmayı kabul eder. Geride bırakmaktan üzüntü duyduğu tek şey kiralamış olduğu güzel evdir. Kate şehre doğru yola çıkmadan önce evin bir sonraki sakini için posta kutusuna bir not bırakır. Bu notta kendisine gelen mektuplar için yeni adresini bırakır ve kapının üzerindeki gizemli pati izlerinin kendisi taşınırken de orada olduğunu açıklar. Evin yeni kiracısı Alex eve geldiğinde ise hiçbir yerde pati izinden eser yoktur. Kate ve Alex göl evinin posta kutusu aracılığıyla yazışmayı sürdürürken, inanılmaz ve imkansız bir şekilde iki ayrı yılda yaşadıklarını görürler.

*********

Diğer izlediğim film ise; Angels Fall.


Konusu şöyle ;
Boston’da bir restoranda şeflik yaparken saldırıya uğrayan ve hayatta kalmayı başaran tek kişi olan Reece Gilmore (Heather Locklear), yaşadığı bu korkunç olayın izlerini geride bırakmaya çalışmaktadır. Yeni bir başlangıç yapmak için hiç bir planı olmadan yollara düşer. Wyoming isimli kasaba hoşuna gider ve burada yola devam edecek yeterli parayı biriktirene kadar bir restoranda iş bulup çalışmaya karar verir. Kasaba insanlarını, özellikle de gözalıcı genç yazar Brody’i (Jonathan Schaech) tanıdıkça geçmişini bir kenara bırakıp buraya yerleşmeye karar verir. Bir gün kasabada bir cinayete tanık olunca her şey yeniden altüst olur. Polisler soruşturma sırasında en ufak bir kanıt bulamaz ve herkes Reece’in hikayesinden şüphe duymaya başlar. Reece de kendi bilincinin ona oynadığı oyunları sorgulamaya başlar.
**************************************************************************

Fena değildi filmler. Önceden izleyenleriniz vardır muhakkak. Eski filmler çünkü bunlar. Ama ben ancak izlemeye vakit buldum.

Diğer hafta sonu içinde birkaç DVD aldım bakalım vakit bulursam izleyeceğim.

Sevgiyle kalın hepiniz. İyi haftalar...

8 yorum:

zuzuların annesi dedi ki...

Göl evini sevmiştim:))
Keunı vardı daha ne olsun:P

Berrin dedi ki...

göl evini izlemiştim..enterasan hoş bir film..
anlaşılan romantik-romantik komedi türü seviyorsun benim gibi..
güney kore yapımlarını öneriyorum harika işliyorlar bizim aradığımız her şeyi ;)

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Göl Evi müthişti, diğerini de izleyeceğim canım, çok sağol:)

Muhabbet Çiçeği dedi ki...

Zuzucum, evet güzel filmdi. Bir o kadarda ilginç :)

Muhabbet Çiçeği dedi ki...

Berrincim, evet yakalamışsın sevdiğim filmleri. Güney kore filmlerinede göz atacağım canım. Sevgiler canım.

Muhabbet Çiçeği dedi ki...

Özlemcim, tavsiye ederim canım. Sevgiler.

Adsız dedi ki...

lake house'u izlemiştim.. ve romantik filmlerden pek hazetmesem de çok beğenmiştim bu filmi. belki de keanu reeves olduğu içindir :))

Muhabbet Çiçeği dedi ki...

SevGi'nin G'si, keanu reeves olabilir o filmi sevmene sebep bencede :)) Ben severim romantik filmleri. hele ki şimdi hem izerim hem ağlarım misali bol bol izliyorum :)