30 Mayıs 2010 Pazar

ORDAN BURDAN ŞURDAN :)

Sabahtan beri dinlemekten bıkmadığım şarkıyla yazıyorum bu yazımı. Yıldız Usmonova ve Yaşar'dan Seni Severdim...
Bitanemde çok seviyor bu şarkıyı. Son günler daha zor geçiyor. Heyecan sardı heryanımı. Çok özledim üstelik.

Birtaneme internetten gösterdim bugün nişan kıyafetimi, ayakkabımı. Çok beğendi. Tabi üzerimde görünce daha da çok beğenecektir. O gün çok güzel olmalıyım :) Az kaldı...

Bugün çok sıcak Adana. Yandım resmen evin içinde. Klima açsam birtürlü açmasam birtürlü. Dolandım durdum evin içinde.

İş yerim ile önümüzdeki öğretim yılı için anlaşabilecekmiyiz bakalım. Salı günü görüşeceğiz. Umarım istediğim şekilde anlaşırız.

Dün gece Kavak Yellerini biryandan da Eurovision yarışmasını izledim. Manga'yı tebrik ediyorum.
Kavak Yellerinin sezon finali heyecanlı bitti. Temmuzdaymış yeni bölümler. Acaba Efe yeniden mi döndü ve Burak kimi vurdu ???
Bakalım neler olacak. Final müziği çok güzeldi. İlk kez dinledim. Özge Fışkın- Levent Yüksel 'Unutulurmuş'. Güzel şarkıydı.
Şimdi uzun zamandır çalışmadığım dersime biraz çalışayım. Herkese iyi bir hafta diliyorum.
SEVGİYLE KALIN.

22 Mayıs 2010 Cumartesi

NİŞAN ALIŞVERİŞİ...

Merhabalarrrrr, bugün nihayet içime sinen güzel bir kıyafet aldım. Çok güzel, çok şık bir ayakkabıda aldım. Ayakkabı oldukça yüksek. Nişanlıma uyum sağlamam lazım :) Aramızda boy farkı var :)

Kıyafetim yeşil. Kayınvalidem gözlerine uyum sağlasın dedi. Çok da güzel oldu.
Takılarımızıda hafta içi halledeceğiz hayırlısıyla.

Çok yoruldum bugün. Tatlı yorgunluk bunlar tabi. Şikayetçi olduğumu zannetmeyin. Sabırsızlanıyorum günler geçtikçe. Çok heyecanlıyım. Birtanemide çok özledim zaten.
Şimdilik benden bu kadar. Dinlensem iyi olacak.
Herkese iyi bir haftasonu diliyorum.
SEVGİYLE KALIN...

21 Mayıs 2010 Cuma

SÜPRİZZZZZZZZ :)

Merhabalar, biliyorum çok uzun zamandır ihmal ediyorum blogumu. Ama size süprizimi açıklıyorum. Yakında çiçeğiniz nişanlanıyor :) Evlilik teklifini aldığımdan beri çok heyecanlıyım. 2 yıllık beraberliğimizi artık sade bir törenle resmileştireceğiz.

Nişan hazırlıkları birde iş yerinin yoğunluğu derken bilgisayarımı açmaya hiç fırsat bulamıyorum.

Kafama göre bir kıyafet bulamadım hala :(( Heryere baktım yaa çok sade ya da çok abartı. Nişan yazlık evde olacağı için çok abartı birşey istemiyorum. Mini, şirin, şık bir elbise istediğim. Siyah renk ve beyaz renk hariç. Ama hep siyah ve beyaz var yaaa. İstediğim gibi yok yok yok yok... Bulsamda beden bulamıyorum. Tam mezuniyet zamanı olduğu için abiye kıyafetlerde beden ve model bulma sıkıntısı çekiyorum. Yaaaaa Adana'nın hepsi 36 bedenmiiiiiiiii. Kıyafetlerin hepsini almayın yaa banada bırakınnn...

Kıyafetten sonra ayakkabı ve çanta olayıda var tabi daha. Anlayacağınız tatlı yorgunluk bunlar ama kıyafet endişesindeyim.
Bitanem nişandan 4 gün önce gelecek. O yüzden herşeye ben koşturuyorum. Şikayetçi değilim. Ama o burda olsa herşey daha güzel bir koşuşturmaca içinde olurdu tabi. Yüzüklerimizin modelini internetten seçtik. Onsuz alacağız. O gelince ancak onun hazırlığı yapılacak. Benim herşeyimi tamamlamam lazım.
Bu tatlı koşuşturmaca içindeyim anlayacağınız.
Çiçeğiniz nazar değmesin ki çok MUTLU :) MAŞALLAH MAŞALLAH diyelim :)

KPSS hazırlıkları ne alemde derseniz. Kötü. Çalışamıyorum şu aralar. Başvuruyu yaptım ama hayırlısı olsun diyorum.

İşte böyle. Kısaca özetledim size. Gelişmelerden sık sık haber edeceğim sizi söz.
HEPİNİZ SEVGİYLE KALIN.

11 Mayıs 2010 Salı

KISA KISA...

Merhabalar, yazamıyorum şu sıralar. Bahar yorgunluğu, iş yorgunluğu ve KPSS'nin yaklaşması ve benim çalışamamam canımı sıkıyor.
Buralara yaz geldi. Çok sıcak. Dışarı çıkmak şimdiden işkence oldu yazı düşünemiyorum.
Öğrencilerin sınavıda yaklaştı. Onların stresini bende yaşıyorum.
Dün bir öğrenci beni resmen çıldırttı. Öğrencim kız öğrenci ve 6. sınıf.
Bir problem çözüyorduk. Aramızda şu konuşma geçti.
***
Ben: 32'yi 2' ye böl bakalım öyle sonuç çıkacak.
Öğrencim: Ama 32 sayısı 2' ye bölünmez ki hocammmm sizde yani.
Ben: :(
********
Birkaç soru sonra;
***
Ben:55'i 5'e böl şimdi de.
Öğrencim: 55 sayısı 5'e bölünmezzz.
Ben :((((((((((((((((((((((( AAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA
*******
Çıldırdım resmen. Bu çocuk 6. sınıf. Ve çarpım taplosunu bilmezken ben buna Fen ve Fizik anlatmaya çalışıyorum. Çocuk kolejde ve okul öğretmenleri nasıl farketmiyor bunu bilemiyorum. Yeni başladık derse bu öğrenciyle. Sınava burda 1 ay kaldı. Ne yapacak bakalım. Elimden geleni yapıyorum. İnşallah artık çarpım tablosunu öğrenir :(((

Gün saymaya devam ediyorum. Zor dayanıyorum artık. Yakında kısa sürelikde olsa hasretimi birazcık hafifleteceğim. Size süprizim yakındır inşalllah :) Ama sonra yeniden başlayacak hasretttt.

29 gün sonra izin isteyip izine ayrılacağım. Az kaldı 29 güncük :)

Şimdilik bu kadar.
Sevgiyle kalın...

1 Mayıs 2010 Cumartesi

GÖNDERİLMEYEN AŞK...

Merhabalar, şu sıralar çok ihmal ettim blogumu farkındayım. Ama çok yoğun çalışıyorum. İş yeri yoğunlaştı.Bunun dışında biraz gelişmeler oldu hayatımda. Süprizim size yakındır :)

Bugün biraz halsizim. Dün iş yerine giderken şemsiyem olmasına rağmen çok fena ıslandım. Adana'yı sel seli götürdü resmen. Suların içinden geçe geçe sırılsıklam işe gittim. Hiç bu kadar kötü olmamıştım. Biryere sığındım önce. Ama baktım duracak gibi değil, gittim işe. Sonra işten izin alıp eve gelip üzerimi değiştim. Sonra yağmur azalınca yeniden işe gittim. Neyseki iş yerim yakın eve. Yürüyerek 10 dk bile sürmez. Ama o yağmurda gitmek 1 yıl gibi geldi. Çok ıslandım ve o ıslaklık yarım saat üzerimde kaldı. Sıksan sıkılacak gibiydi kıyafetlerim. O ayakkabım vıcık vıcık suydu. Ayyy korkunçtummm.

Bugün gazete okurken bir kitap reklamıyla karşılaştım. Hoşuma gitti kitap arkasındaki yazı. Sizlerlede paylaşmak istedim. Böyle duygusal şeyler benim çok ilgimi çekiyor nedense. İçimde hergün artmakta olan özlemim oldukçada devam edecek bu duygusallığım sanırım.

Nermin Bezmen'den aşka âşık, küllerinden aşkla yeniden doğan kadınların romanı

“Canım benim, zaman bize kendisinden ne kadarını bahşedecek, bilmiyorum, bilmiyoruz. Ama çok iyi bildiğim bir şey var: Ne kadar sürecekse bu zaman, seni edebileceğim kadar mutlu edeceğim, senin hayatımdaki soluğunu çekebildiğim kadar içime çekip, sesini, tenini, dokunuşlarını, öpüşlerimizi, sevişmelerimizi… sana ait ne varsa, her şeyi, son ânına kadar, ezberleyerek, zihnimin yanı sıra kâlbime, ruhuma ve tenime nakşederek, senin hakkını vererek yaşayacağım.”

Bir kadın ne zaman sevgilinin ardından tuttuğu yasın bittiğine karar verir? Ne zaman kendini aşkın kollarına bir kez daha teslim eder? Yeniden tutkunun kanatlarıyla uçmak, vâr olmak için…
*****************************
Kitabı yazın okuyacağım kitapların arasına en kısa zamanda ekleyeceğim. Yazın gelmesini sabırsızlıkla bekliyorum. Kitaplarım, deniz, kumsal ve sessizlikkk ...
Şuan yağmur var dışarda. Ve yaz geldi derken yeniden soğudu hava. Birden yazın hayalini kurmak güzel geldi :) Ama Adana'da da çok sıcak çekilmiyor. Buraların sıcağı çok fena.
Şimdilik benden bu kadar. Sizlere iyi bir hafta sonu diliyorum.
SEVGİYLE KALIN...