31 Ocak 2010 Pazar

MİM: 'İLGİNÇ HUYLARIM'

Uzun zamandır mimlenmemiştim. Sevgili Arkadaşım Mehtap beni yedi ilginç huylarımız konusunda mimlemiş. Düşünüyorum ama aklıma pek gelmiyor diyebilirim. Sanırım çok ilginç biri değilim :)))

Neyse başlayalım gerisi gelir sanırım;

1) Eğer birşeye konsatre olmuşsam birden yanıma biri gelse ben çığlık atarım resmen. Mesela odamda ders çalışıyorum, konsantre olmuşum birden odama biri girse ben resmen zıplarım yerimden. Evde birilerinin olduğunu bilmeme rağmen :) Annem der ilginçsin kızım sen :))

2) Çok titiz bir insanımdır. Evde temizlik yaparken hele ki yerleri siliyorsam asla kimse yere basamaz kurumadan. Bu huyuma gıcık olur evdekiler :)

3) Sakız çiğnemeyi pek sevmem. Biri karşımda sakız çiğnerse ve birde patlatırsa çıldırırım :)
4) Ailede çok konuştuğumu söylerler. Mesleğim icabı sanırım birazda bazen bağırarak konuşuyorum :) Öğrencilere sınıfta ders anlatırken bağırmak zorunda olduğum için alışkanlık işte :)

5) İlgiye çok düşkünümdür. Aşırısına değil tabi. Herşey sınırında. Çok ilgi sıkar çoğu zaman. Ama ilgi görmezsem hemen büzerim dudaklarımı :( Birazda sulu gözüm sanırım.

6) Çok kitap okurum. Eğer bir kitaba başladıysam o bitene kadar herşartta okurum. Gerekirse az ışıkta bile :)
Birgün yazlık evdeyiz. Balkonda öğleden sonra kitap okumaya başladım. Ve akşam hava kararıyor ben daha balkonda kitap okuyorum. Annem geldi ve kızım bu ışıkta nasıl görüyorsun gözlerin bozulacak, hava karardı dedi. Farkında bile değildim ışığın az olduğunun :) Bir işe çok konsatre olursam etrafı unutuyorum sanırım...
7) İlginç yüz mimiklerim olduğunu söylerler. Ben kızarken bile öğrencilerim öğretmenim siz kızarken bile sevimlisiniz diyorlar :)) Bende sinirden gülüyorum. O zaman sinirlenmemin hiçbir etkisi kalmıyor. Sanırım ben kızamıyorum pek :))
Sanırım şimdi aklıma gelen bu kadar. İyi ki de aklıma gelmiyor dedim dimi :) Çok ilginç olmasada anlatmaya çalıştım işte.
Bende;

Elçince 'yi mimliyorum.
HEPİNİZ SEVGİYLE KALIN...

29 Ocak 2010 Cuma

HASTALIKTA SAĞLIKTA...

Son zamanlarda bu şarkıyı çok dinliyorum. Sözleri hoşuma gidiyor. Hep aynı şeyi düşünüyorum bu şarkıda. Bu şarkıyı dinlerken aynı şeyleri düşünüyormuş canımda. Gerçek sevgide öyle değilmi zaten. Hastalığında da sağlığında da sevdiğinin yanında olmak. İşte gerçek sevgi bu bence. Onun her durumda yanında olmak. Tüm fedakarlıkları karşılıklı göstermek. Sevecekse böyle sevmeli insan...

^^Şu hercai hayata bir kere geldik
Yedik içtik doyduk kalktık hesabı birlikte verdik
Sinsi hayat ihtirası bana hiç uğramadı
Dünya malı zenginin olsun sen benim kadınım

Seni hastalığımda sağlığımda da yanımda görmeliyim
Güneşin doğduğunu da battığını da senle izlemeliyim
Yanabilir saltanatlar olsun yeniden yaparız
Bizde bu sevda sürdükçe ölsek de yanyanayız^^


müzik - mustafa ceceli - hastalikta sağlıkta klip | izlesene.com

26 Ocak 2010 Salı

DONDUM...

Merhabalar herkese, biraz önce işten geldim kendimi sıcacık evime attım. Dondumm dışarda. Sabah dışarı çıkarken o kadar kalın giyindim ki. Eldivenlerim, atkım, berem, kabanım derken kıpırdayamayacak boyuttaydım :) Buna rağmen dondum. Dışarısı çok soğuk. Hava günlük güneşli ama buzz. Adana'da pek görülmeyen bu soğuk resmen kanımı dondurdu. Soğuk ayaz başımın ağrımasına sebep oldu. Başım çatlıyor. İlaç içtim hemen ama hiç yaramadı.
Ellerim buz gibiiii. Aşkım yanımda olsaydı hemencecik ısıtırdı ellerimi :( Çok özledimmmm :(

Bu 2 hafta sömestir tatili diye işten 2 saat kadar erken geliyorum. Haftaya tatilim 1 haftacık.

Bugün öğrencileri sinemaya götürdük . Önce 'Kutsal Damacana-2' filmine gideceklerdi ama son anda 'Yahşi Batı' filmine karar verildi. Tam bir hayal kırıklığıydı. Filmi hiç beğenmedim açıkçası.

Bu yazıyı kaç saattir yayınlayamadım. Çünkü sürekli elektrik kesiliyor çıldıracammm. Üstelik evde yalnızım :(
Şimdi kendime sıcak bir bitki çayı yapacağım. Sonra biraz ders çalışır, Aşk ve Ceza dizisini izlerim :)
Herkese mutlu, sıcacık akşamlar.
Sevgiyle kalın...

24 Ocak 2010 Pazar

BİR PAZAR GÜNÜ ANIMSADIKLARIM...

Soğuk ve yağmurlu bir pazar sabahından merhabalar. Tüm Türkiye kar altında. Adana ise yağmur. Buralarda şehir içine maalesef kar yağmaz. Bundan yıllar önce ben daha üniversite 1. sınıftayken Adana'ya kar yağmıştı. Yağdığı zaman ben üniversitede final sınavındaydım. Ocak ayıydı sanırım. Herkes kağıtları bıraktı pencereye koştu. Kar görmüyoruz ki fazla :) Hocamız bile camdan dışarı izlemişti. O sınavı unutmam hiç. Çok güzel kaynamıştı. Arada kopyalar uçuşmuştu tabi fırsattan istifade :))

Adana'da okudum ben. Çukuruva Üniversitesi Adana'nın şehir merkezinden biraz uzakta daha yüksek bir kesimde.
Tam Seyhan gölünün kenarında. Hatta öyle güzel bir manzarası var ki. Bol ağaçlar ve şehirden uzakta temiz hava. Bizim kampüs tam uçurumun kenarında. Aşıklar tepesi derler oraya :) Tüm çiftler uçurumun kenarında ki banklarda yada çimenlerde oturur gün batımını falan izlerler.

Çok büyük bizim üniversite. Adana'nın en büyük araştırma hastanesi Balcalı'da üniversitenin içinde. İşte resim tam bizim Çukurova Üniversitesinin tepeden görünümü.

4 yıl lisans,2 yıl yüksek lisansla tam 6 yılım geçti orada. Özledim öğrencilik günlerimi. Ahhh ahhh efkarlandım :))
Önce ÖSS sınavı için çalış kazan. Sonra yine ders çalış bu seferde yine önüne konan senin branşınla alakasız bir sınava gir. Adı KPSS...
Şimdi ders çalışmam gerek. Özel sektörden kurtulmam gerek. Artık devlete öğretmen olarak atanmam şart. Masamda kahvem ve KPSS kitaplarım beni beklemekte :)
HERKESE İYİ PAZARLAR DİLİYORUM.
SEVGİYLE KALIN...

16 Ocak 2010 Cumartesi

YAĞMUR SEVGİMİ FISILDIYOR...

Yağmurlara sığınıyorum son zamanlarda...
Ve bir damla iniyor yer yüzüne ardından milyonlarcası bırakıveriyor kendini yeryüzüne...
Ruhumu, gönlümü temizleyen, yüreğimi sorgulamayan, beni rağmenlerle seven...

Göz yaşlarımı bir onlar saklayabiliyor...
Ben ağlıyorum o yağıyor ...
Bırakıveriyorum kendimi sırılsıklam ama sıcacık kollarına...
Sar beni diyorum, ıslanayım iliklerime kadar; al götür içimden bütün keşkeleri, hüzünleri, kederleri...
Kalmasın hiçbir şey....
Sevdiğime götür beni...
Çok özledim onu...
Beyaz bulutlardan daha beyaz, mavi göklerden daha mavi ve yeşillerden daha yeşil olsun içim...

Ve bir ses...
^^Bekle diyor bana...
Sabret...!!!
Bitecek özlemin...
Kavuşacaksın sevdiğine...
O zaman sevinçten ağlayacaksın...
O silecek gözyaşlarını ben değil...
Beraber paylaşacaksınız hüzünlerinizi, kederlerinizi, mutluluklarınızı...
O da ıslanıyor şuan benim damlalarımla...
Bakıyor seninle aynı gökyüzüne...
Sevgisini haykırıyor...
Sana haber yolladı uzaklardan, sana olan sevgisini fısıldamamı istedi her damlamda...^^
Başım önümde, ellerim titrek, gözlerimse hala nemli....
Ama söz ver diyorum; gerçekten geçecekmi bu hasret günlerim...

Ve yağmur şiddetleniyor sözünü yerine getirmek istercesine ...
O hırçın ben ıslak, o tasasız ben ağlak yağıyor üzerime...
Kelimeler önemsizleşiyor zihnimde, sadece gönüller konuşuyor...
Yüzüme çarpan her bir tane yağmur yanağımdan yuvarlanıp inerken çizdiği yollardan anlıyorum söz verdiğini bana...

Ağzımda tuzlu bir tat; damlalar yorgun çekiliyor üzerimden...
Bulutlar başını alıp gidiyor, kim bilir daha kaç çift gözün yaşlarına karışmaya, onlara umut vermeye...
Bense dudağımda hüzünlü bir tebessüm bakıyorum gökyüzüne...
Çok bekletme beni yağmur, daha çok dertleşceğim seninle...
Daha çok haykıracağım gökyüzüne bakıp sevgimi...
Daha çok haber alacağım senin damlalarınla sevdiğimden...
İhtiyacım var ardından çıkacak gökkuşağındaki umutlarıma...

13 Ocak 2010 Çarşamba

STRES...

Merhabalar, yağmurlu ve soğuk bir Adana sabahından günaydın herkese.
Geçen hafta baharı yaşıyoruz derken kış kendini gösterdi yeniden kandırdım sizi dedi resmen.
Hayat şu sıralar çok yoğun. Anneannemin rahatsızlığı, annemin sürekli orada oluşu, evdeki stres, iş yerindeki stres, sevdiğimin hasreti derken içim öyle dolu ki...
Buna da şükür tabi ama bugün nedense çok karamsar içim. Gece gördüğüm anlamsız rüyanın etkisindeyim belki de. Ama huzursuzum işte. Allah hayırlara çıkara diyorum.

Dün işe giderken otobüse bindim ve boş koltuğa hemen geçtim oturdum. Oturmaz olaydım. Yeniden kalkamadımda başka boş koltuk yoktu. Önümdeki adam inanılmaz derecede içki kokuyordu. O kadar yoğun bir koku ki. Sanırım içki kazanına düşmüş adam. İğrençti. Yol boyu burnumu kapadım.
Yaa hiç düşünmüyormu gündüz vakti böyle kokarım etrafa diye. Adamda zaten tam keşlere benziyordu. Herşey yeri zamanında ama dimi. İç içte böyle gündüz vakti etrafa verdiğin zarar niye. Otobüste beni boğdun resmen. Iyyyyy hala koku burnumda.

Sonra işe gittim inanılmaz gergin bir gün geçirdim. Belki dünün etkisiyle hala gerginim bugün bilemiyorum. Adana'da ne kadar şımarık, saygısız çocuk varsa bizim etütte toplanmış sanırım. Yaa ne saygısızlar anlatamam. Özellikle kolej çocukları. Nasıl yetiştiriyor bazı aileler çocuklarını bilemiyorum. Öğretmenleriyle nasıl konuşacaklarını bile bilmiyor bazıları. Çıldırdım dün... Anlayacağınız herşey üstüste geldi. Avazım çıktığı kadar çığlık atmak istedim kaç kez. İmdatttttttttttt diye...
Dilerim bugün güzel geçer günüm.
Herkese iyi günler diliyorum.
SEVGİYLE KALIN...

9 Ocak 2010 Cumartesi

BİRAZ DEĞİŞİKLİK...

Merhaba herkese. Üzüntülü anımda bana destek olan tüm dostlarıma teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız.

Bugün Adana genelinde sınavlar olduğu için evdeydim. Anneannem daha iyi. Ama inatçılığıyla üzüyor bizi. Yaşlı olması, kilolu olması ve ihtiyaçlarını görememesi çok ağır geliyor onada. Doktor yürütmeye çalıştıkça anneannem hastaneyi inletiyor. İnşallah dahada düzelecek. Biraz gayret göstermesi gerek. Ama maalesef... Yoksa kötü olacak :(((((

Birkaç gündür Adana'da hava çok güzel. Bahar havası. Sıcaklık 24-25 derece. İnsanın evde durası gelmiyor ama kaç gündür o kadar yoğundum ki ders çalışamadım. Bugün ders çalışmam lazım.
Anneannem başka şehirde hastanede olduğu için ben hergün gidemiyorum yanına :(

Sabah uyandım ve nezamandır yapmak istediğim şablon değişikliğini yaptım. İçim sıkılmıştı. Beni daha çok yansıtan birşeyler olsun dedim. Çiçek, böcekten sıkıldım :)
Bu çıktı ortaya sonra. Umarım beğenirsiniz. Yorumlarınızı bekliyorum bu konudada.
Şimdi yine kahvemi yaptım ve biryandan yudumluyor biryandan yazıyorum. Tabi yanında en sevdiğim fıstıklı çikolatamıda yiyorum biryandan :))
Ama şimdi ders çalışma zamanı.
HERKESE İYİ HAFTA SONLARI DİLİYORUM...
SEVGİLER.

7 Ocak 2010 Perşembe

CANIM ANNEANNEM :(

Merhaba herkese, şuan çok kötüyüm :(
Canım anneannem geçen gece tutunmak istediği koltuk yerine boşluğa eli gelince düştü ve kalçasında kırık oluştu. Dün ameliyata aldılar platin takılmış. Ameliyat başarılı geçmiş fakat anneannem psikolojikmen ve yaşlılığın getirdiklerinden dolayı pek iyi değilmiş. Dün geceden beri kan veriliyor. Kansızlık oluşmuş.
Gerçek olmayan şeyler söylüyor. Halüsinasyon görüyor :( Umarım bu ameliyat sonrası olabilecek şeylerdir ve düzelir. Yaşlı ve biraz kilolu olan anneannem nasıl toparlanacak bilmiyorum. Kalça kırığı çok zor. Allah düşürmesin diliyorum. Çok canımız sıkkın çok. Perişan olduk kaç gündür.
CANIM ANNEANNEM NE OLUR İYİ OL BİRAN ÖNCE. TOPARLAN YİNE SARIL BANA SON GÖRDÜĞÜMDE SARILDIĞIN GİBİ KOCAMAN:((((
YİNE NASİHATLAR VER BANA.
NE OLUR CANIM ANNEANNEMMMMMMM İYİ OL BİRAN ÖNCE
:((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((

5 Ocak 2010 Salı

GÜNAYDIN...

Merhabalar,günaydın herkese. Bugün Adana'nın kurtuluşu. O yüzden tatil iş yerim. Bütün gün evdeyim. Keyif yapacağım diyemeyeceğim ders çalışmam lazım fırsat bu fırsat.

Şimdi çayımı aldım erkenden kalktım. Sabahları soğuk diye erken kalkmak zor geliyor artık. Ama sevdiğim insanın sabahın köründe kalktığını aklıma getirince hemen atıyorum kendimi yataktan.

Bugün hava yarı açık yarı kapalı. Adana havası bu belli olmaz. Hazırlıklı olmak lazım. Ama nasılsa evdeyim. Hiç çıkmaya niyetim yok bugün.

Bazen hiçbirşey dışardan göründüğü gibi değilmiş diyorum. Yani insanlar aaa ne kadar iyi derken zamanla gerçek yüzlerini görüyorsun. Ne kadar menfaatçi insanlar var. Ya ben çok iyi niyetliyim yaa onlar çok bencil. Bilemiyorum...

İş yerimde sürekli değişen ders programından dolayı huzursuzum. Sürekli iş çıkış saatlerim değişmekte. Tam bugün 1 saat erken çıkacam yaşasın derken müdürün son anda hayır dersin var demesi sinirlerimi bozmaya başladı. Hatta bu ders programı değişikliği son dk oluyor. Tam çıkacakken...
Sinir bozucu değil mi? Sanırım dönem başından beri 10 kez değişti program. Artık pess diyorum pesss.
Anlayacağınız en son kapılar kilitlenme durumuna kadar dersim var. Hiçbirgün erken çıkamıyorum.
Bu durumdan dolayı tatilin keyfini çıkarmalıyım :)

Şimdi ders çalışmalı ve soğuyan çayımı tazelemeliyim. Hep dalıyorum yazmaya yada sizleri okumaya soğuyor çayım :))
SEVGİYLE KALIN HEPİNİZ...