26 Şubat 2010 Cuma

UZAKLARA MEKTUP...

Evlerin duvarlarını neden duvar kağıdıyla kaplarlar ki...
Duvar kağıdı olmasa...
Bembeyaz...
İstediğin düşle doldurabileceğin kadar geniş bir sinema perdesi gibi...
Seninle ne zaman tanıştık...
Yoksa hep tanışıyorduk da bir türlü yüz yüze mi gelememiştik...
Ne iyi ettin de geldin hayatıma...
Seni ilk gördüğüm anı hiç unutmuyorum.
Çocuk gözlerinle bana bakmıştın.
Bir sevgiliydi ya da bir çocuk ne fark eder ki.
İkisini birden seviyordum.
İkisiyle birden konuştum.
Çocuk gözler,Sevgili gözler...
Bir yüze, Bir çift göze ancak bu kadar yakışırdı herşey...
Boş bırak bir yanını...
Ben geleceğim nasılsa...
Taş plaklardan kalma bir sevdayla.
Oturacağım yanına.
Ben geleceğim boş bırak bir yanını.
Unutma seni sevdiğimi!
Şimdi sen uykudasın...
Bir resmin var başucumda.
Senin gecelerin uzunsa.
Benim sevgim uzun, upuzun...
Sana o kadar çok şey yazmak istiyorum ki...
Küçük bir kız çocuğu gibiyim.
Seni çok özlüyorum.
Kendime bir kahve yaptım.
Hava çok soğuk...
Radyoda bir şarkı çalıyor.
Yarısı hasret yarısı savaş.
Bütünü ayrılık kokan bir şarkı...
Anılarını eskitmeyenlerin acıları çok olur.
Umutları çok...
Sana çok şey söylemek istiyorum...
Belki yıllardır kimselere söylemediğim her şeyi sana söylemek istiyorum.
Seninle ilgili bir sürü proje geliştiriyorum senden habersiz...
Ama herşeyi de sana söyleyemem ki.
Ah şimdi burada, Adana’da olsan ne iyi olurdu.
Bu istek belki de dünyada ki en son olacak şey şimdilik.
Adana'yı anlatmaya gerek yok.
Biliyorsun işte Adana'yı.
Sen gittiğinden beri aynı.
Ama onun şimdi çok büyük bir eksiği var.
Neredeyse olmazsa olmaz denecek kadar büyük bir eksik...
100 koca gün geçti sensiz.
Ve ben seni çok özledim...
SENİ SEVİYORUM...
Kendine çok iyi bak...

19 Şubat 2010 Cuma

CANIM YEĞENİM ARTIK ARAMIZDA...

Merhabalar, uzun bir süre ara verdim ihmal ettim sayfamıda sizleride. Ama geçerli sebeplerim var. Salı günü yeğenim doğdu :)) 3. kez teyze oldum. Onun mutluluğu herşeye değerdi. Henüz görmeye gidemedim. Hafta sonu kısmetse Mersin'e gideceğim. İzin alamadım iş yerinden :(

Aynı gün bir acı haber daha yaşadık. O gün hem mutluluktan ağladım hemde üzüntüden. 20 yıllık karşı komşumuz vefat etti :((( Annem ve babam ablam doğum yaptığı için ablamın yanında oldukları için onları temsilen ben hep iş saatleri haricinde hep cenaze evindeyim.

Geçen hafta sonu sevgililer gününü sevgilimden çok uzakta geçirdim. Ama oralardan yine de yetişti bana.

Hafta sonu ablamdaydım. Doğum öncesi vakit geçirelim dedik. Pazar günüde hava o kadar güzeldi ki sahil yolunda yürüyüş yapalım dedik gün batımında ailecek . İyi geldi, stres attım...

Geçen hafta sonum böyle geçti işte. Ama bu haftam hem iyi hem kötüydü. Hem güzel haberler hem üzücü haberler yaşadım. Allah hepimizi hep güldürsün diyorum. İy hafta sonları.

Hepiniz SEVGİYLE KALIN...

7 Şubat 2010 Pazar

YÜREĞİMİN YARISI

Kimsenin yokluğu bu kadar korkutmazdı beni.
Kendimi zor günlerin insanı görürdüm ya, hiçbir güçlüğün beni, bırak yıkmayı, sendeletmeyeceğini bile düşünürdüm.
Oysa şimdi yarımım.
Ve sen böylesine uzakken benden, hiçbir zaman tam olamayacağımı da biliyorum.
“Tasalanma” diyeceksin, tasalanmayayım; ama, kendime bakıyorum da birkaç umut kırıntısı dışında hiçbir şey göremiyorum.
Nerede olduğunu bilmek ya da döneceğin umuduyla yaşamak da kandırmıyor beni.
Her sabaha sensiz uyanmaktan, her günün sensiz geçmesinden korkuyorum artık.
Bu yüzden uyanmak istemiyorum “uyuduğum uykuları”…

Ve geceler…
Ne yıldızları görüyorum ne gecenin sesini duyabiliyorum.
Saniyelerin ne kadar uzun olduğunu görüp şaşırıyorum.
Bildiğim bütün hasret şarkılarını art arda ekleyip söylüyorum.
Sesimi kendim bile duymuyorum.
Senden bir iz göreceğim diye sokaklara çıkmıyorum artık.
Bu kentin her yerinde sen varsın biliyorum.
Yokluğunu kabul etmek böylesine zorken hiç olmama ihtimalini düşünemiyorum bile.

Bekleyeceğim seni...
Zor olacak, çok zor olacak; ama, bekleyeceğim.
Bu yarım yüreğin diğer yarısı, yani sen…
Geleceksin değil mi?

************

4 Şubat 2010 Perşembe

YİNE ŞİFAYI KAPTIM :(

Merhabalar herkese, yine şifayı kaptım :(( Birkaç gündür boğazım ağrımaya başlamıştı. Ve en sonunda dün fena oldum. Grip, boğaz ağrısı onun verdiği mide bulantısı yatağa düşürdü beni.
Bugün fena değilim ama burnum kıpkırmızı :( Ders çalışamıyorumm bu yüzden.
Bu resimdeki kızı kendime benzettim. Dün akşam pembe polar pijamalarım, üzerine pembe polar sabahlığım, aynı kapşonunuda öyle kapamış resimdeki durumdaydım :))
Bir hafta tatilim böyle geçiyor. İnşallah toparlanırım bugün. Çok soğuk hava yine. Çok fazla rüzgar, ayaz.
Ablamın doğumu çok yaklaştı. Her an beklemedeyiz. Yeni bebeğimiz ailemize katılmak üzere hayırlısıyla. Heyecanlıyız. Teyzesi onu yicek, bitirecek :))

Anneannem aynı, toparlandı diyoruz ama kendini çok bırakmış. İyi olayım demiyor :(
Şimdilik benden bu kadar.
SEVGİYLE VE SIHHATLİ KALIN...