27 Haziran 2008 Cuma

SEVMEK NEDİR?

Hiç konuşmamak mı çözüm yoksa
haykırmak mı için de ne varsa?
Bırakmak mı zamanı bir yerinden yoksa
sımsıkı sarılmak mı?
Silmek mi daha iyidir anıları yoksa
hep yüreğinde taşımak mı?
Koparıp atmak mı gerekir sevgiyi yoksa
bir ömür yüreğinde taşımak mı?
Sevmek nedir?

26 Haziran 2008 Perşembe

100. YAZIM :))


Merhabalar herkese,
Bu post benim 100. yazım oluyor :)) Blog alemine katıldığım, sizleri tanıdığım ve bir sürü arkadaş edindiğim için çok mutluyum.

Geçtiğimiz hafta sonu pazar günü ablama gittim. Sıcak bir tren yolculuğundan sonra gidebildim. Beni istasyondan karşıladılar. Biraz dolaştık. Akşam yemeğimizi dışarda yedik. Teknede balık ekmek en sevdiğim şeylerden biridir. Tekneden size bir resim çektim :)


Sonra birsürü izlemek için film aldık. Geneli korkuydu :) Eve geldikten sonra güzel bir film keyfi için ortam hazırladık. Sonra almak istediğimiz ama daha sonraya ertelediğimiz bir filmin o akşam tv de çıkacağını gördük. O yüzden aldığımız tüm filmleri bir köşeye bıraktık tv izlemeye karar verdik :)
''Alacakaranlık'' filmimizin adı.

Demi Moore'un filmi. Güzel bir filmdi. Beğendim ben. Gerilim severlere tavsiye ederim.

3 gün ablamda kaldım. Bu arada yeğenlerimle bol bol oynadık. Uçak maketimizi yapmaya çalıştık. Parçalar tüm masaya dizildi ki kolay yapılsın diye.
İşte maketimiz.

İlkokul 2. sınıfa geçti yeğenlerim. Orada olduğum süre içinde öğretmenlik duygularım kabardı ve ders çalıştık bol bol :)
Çarpım tablosunu ezberletmeye çalıştım. 2 ler,3 ler ve 4 ler ezberlendi. Süperler yaa. Maşallah onlara. Odalarındaki yazı tahtalarına yazdım tüm çarpım tablosunu. Ordan çalıştılar sürekli.
Sonra teyzeee hadi sor bak ezberlemişmiyim dediler gün boyu.

Soruyorum biraz gecikiyo cevaplamada ben sessiz sessiz bekliyorum.
Onlar 1 sn söyleme sakın diyor aslında o an ben susmuşum, sonra yine teyze sakın söyleme sussana yaa diyor. Ama ben hala sessiz bekliyorum, konuşmuyorum ki susayım :))) Alemler yaa.


3 günüm dolu dolu geçti. Bu hafta sonunda da yazlık eve gideceğim. Hafta içi 2 gün burdayım öğrencilerim için. Çok sık yazamayabilirim yazlıktan. Ama haftada 1-2 mutlaka yazarım canlarım.


Hepiniz sevgiyle kalın...

22 Haziran 2008 Pazar

BENDEN KISA HABERCİKLER :)

Merhaba Dostlarım, pek kendimden haberler veremedim birkaç yazıdır. Şu sıralar hayat bayağı yoğun geçiyor. KPSS sınavı var haftaya. Ama hazır değilim. Olmayacak sanırım :( Hayırlısı tabi.
Okullar kapanınca derslerim hafifledi.
Ama hala derse devam eden öğrencilerim var. Onlara yardımcı olacam yaz boyu.

Bizim buralarda felaket sıcaklar başladı.
Dışarı çıkmak resmen bir işkence haline dönüştü. Mümkünse evden hiç çıkmak istemiyorum.
Bu sıcaklarda insanda yemek yeme isteği bile olmuyor. Ben ki ağzı hiç durmazgil pek birşey yiyemiyorum :))
Tek istediğim soğuk şeyler. Yemiyorum da fazlalıklar niye gitmiyooo :))
Şu an bazı arkadaşlar bana kesin diyordur ne kilosu yaaa :)) Sende kilomu var diye:))


Dün akşam kuzenimin nişanı vardı. Prenses gibiydi canım kuzenim.
Önce istendi kuzenim, sonra hoca geldi fatihası okundu sonra yüzükler takıldı ve çikolatası, tatlısı yendi.
Anlayacağınız herşey birarada oldu. Tatlı öncesi dua okundu. Hayırlı olsun diye. Buna da gelinin fatihası denirmiş.
Baklava tatlısının tepsisinin ortasından yedirdiler bana. Bekar kızlara öyle yedirilirmiş :)) Birde nişan kurdelesinin yutturdular. Hayır hayır yanlış duymadınız nişan kurdelesinden aldılar bir tel ve resmen bunu yut dediler :)) Bu da bekar kızlara yapılırmış :))
Onu da yuttum ne yapayım :))
Bu sıcakta gece için fönlettiğim saç gece sonunda sıcaktan mahvoldu :)

O kadar sıcaktı ki nişanda herkesin elinde peçete ter siliyordu.


Nişan sonrası apartmanda komşumuzun kızının kınası vardı.
Oraya uğradık annemle. Komşu kızımız yöresel kına elbisesi giymiş.
Çok şirin olmuştu. Kına yerinde de şeker yedirdiler. Kınada gelinin başında şeker kırılır bizim buralarda.

O şekerde uğur getirirmiş. Birde kına verdiler. Yakayım diye.
Sevmem kınayı ama minicikte olsa belki şöyle bulaştırırım elime :)) O da uğur getirirmiş :)
Anlayacağınız çevremde herkes ne kadar hevesliymiş beni evlendirmeye haberim yok:)


Dün hareketli bir gündü anlayacağınız. Umarım sizler içinde güzel bir hafta sonu olur.

HEPİNİZ SEVGİYLE KALIN...

20 Haziran 2008 Cuma

DOĞUM PERİNİZ


SİZİN DOĞUM PERİNİZ HANGİSİ BİLİYOR MUSUNUZ?
   Eski çağlarda insanları doğduğu zaman kulağına sihirli
sözcükler fısıldayan
perilerin olduğuna inanılırmış,
bir tur burç perileri oluyor sizin anlayacağınız.
İnanır mısınız, inanmaz mısınız,
size kalmış ama en azından hoşça vakit geçirebilirsiniz,
kim bilir belki de mitolojideki bu doğum perilerinin
kulağınıza fısıldadıkları için 'aa, tıpkı ben' dersiniz…
KOÇ BURCUNUN PERİSİ 
PARADISE
Paradise yani Cennet isimli perinin engelleri ortadan kaldıran
Salamanderlerin (bir tur kertenkele, ejderha)
ruhlarının prensesi olduğuna
inanılır,
o yüzden bir kertenkele resmiyle temsil edilir.
Ateş elementinin Sembolüdür.
Doğduğunuzda bu peri kulağınıza şunları fısıldar:
*Çok canlı ve hayat dolu olacaksınız.
*Her şeye meydan okuyacacaksınız. 
*Başkalarının cesaret edemeyecekleri şeylere cesaret edeceksiniz. 
*Dullara ve öksüzlere yardım edeceksiniz. 
BOĞA BURCUNUN PERİSİ 
VIVIAN
Vivian, mitolojide maddi zenginlik getiren,
yeraltındaki hazinelerin bekçisi cüce gnome'lerin prensesidir,
doğduğunuzda kulağınıza şunları fısıldar:
*Dolu dolu bir hayat yaşayacaksın
*Çok hassas biri olacaksın.
*Bülbül kadar güzel sesli olacak, şarkı söyleyeceksin. 
*Cömertliğinle kalpleri kazanacaksın. 
*Güçlü olacaksın. 
İKİZLER BURCUNUN PERİSİ
MELIOR
Melior, neşe ve mutluluk elflerinin prensesidir,
doğum anınızda Melior kulağınıza şunları fısıldar:
*Ebedi gençliğin sırlarına her zaman vakıf olacaksınız.
*Parlak bir zekânız olacak. 
*Hayal gücünüz sizi büyülü yerlere ulaştıracak. 
YENGEÇ BURCUNUN PERİSİ 
MELUSINA
Mitolojide, Melusina, gerçek aşkı getiren Ondine,
yani denizkızlarının perisidir.
Doğduğunuz zaman Melusina, kulağınıza şunları fısıldar: 

*Kalpleri acıyla dolu olanlara yardım edeceksiniz.
*Çocukları çok seveceksiniz. 
*Sihirli ve yaratıcı bir dünyanız olacak. 
*Çok güçlü sezgilere sahip olacaksınız.
*Nazik ve şefkatli olacaksınız.
ASLAN BURCUNUN PERİSİ 
MORGAN
Morgan, mitolojide büyük fikirleri gerçekleştirmenizi sağlayan ejder ruhunun
prensesidir.
Doğduğunuz zaman bu peri kulağınıza şunları fısıldar:
*Güçlü bir kişiliğiniz olacak. 
*Ahlaki değerlere çok bağlı olacaksınız. 
*Hayatın iniş çıkışlarına dayanacaksınız 
*Çok alçakgönüllü olacaksınız. 
*Arkadaşlarınıza hep yol göstereceksiniz. 
BAŞAK BURCUNUN PERİSİ
URGANIA
Mitolojide, Urgania, talih ve para getiren
yer altı hazinelerinin koruyucu
elflerinin prensesidir.
Doğduğunuzda Urgania perisi kulağınıza şunları fısıldar:
*Her zaman çok şanslı olacak,
deyim yerindeyse hep dört ayağınızın üstüne
düşeceksiniz. 
*Keskin gözünüz hiçbir ayrıntıyı kaçırmayacak. 
*Asla pes etmeyeceksiniz. 
*Eviniz büyülü bir krallık olacak.
*Vazifelerinizi asla ihmal etmeyeceksiniz. 

TERAZİ BURCUNUN PERİSİ
HOLDA
Holda perisi fırsatlar yakalamanızı sağlayan
Sylph'lerin perisidir.
Doğduğunuzda kulağınıza şunları fısıldar:
*Her zaman ahenkli, uyumlu bir yaşamınız olacak. 
*Güzel ve çekici olacaksınız. 
*Ruhunuz hep taze kalacak. 
*Bunalımlara karsı koyacaksınız.
AKREP BURCUNUN PERİSİ
ESTRELLA
Estrella, mitolojide askta beklenmedik şans getiren
denizkızlarının yani
Ondin'lerin prensesidir.
Doğduğunuz zaman, bu peri kulağınıza şunları fısıldar:
*Her zaman küllerinden yeniden doğan Phoenix yani
Anka kuşu gibi güçlü olacaksınız.
*Hayattan büyük zevk alacaksınız. 
*Hayatın gizemli yanlarını çözeceksiniz. 
*Sezgileriniz size rehberlik edecek. 
*Dağları yerinden oynatacak kadar güçlü olacaksınız. 
YAY BURCUNUN PERİSİ
GLASTING
Glasting perisi, mitolojide bilgelik perisi
olarak tanınan ejder ruhunun
perisidir.
Glasting perisi doğduğunuzda kulağınıza şunları fısıldar: 
*Çok iyimser olacaksın. 
*Rüyalarını gerçekleştirmek için dünyanın öbür ucuna
gitmekten çekinmeyeceksin.
*Tutkulu, hırslı olacaksın. 
*Affedici olacaksın. 
*Çok büyük bir yasama enerjisine sahip olacaksın.
OĞLAK BURCUNUN PERİSİ
TITANYA
Titanya, altındaki hazineleri koruyan elflerin Kraliçesiymiş,
Doğarken
kulağınıza şunları fısıldar:
*Hafızan bir fil kadar güçlü olacak,
yalan söylemeyeceksin, cesur olacaksın.
*Çabuk ve iyi öğreneceksin, hassas olacaksın. 
KOVA BURCUNUN PERİSİ
ARIEL
Mitolojide, Ariel, neşe ve mizah anlayışı sağlayan
Sylph prensesine verilen
isimdir.
Doğduğunuzda Ariel perisi kulağınıza şunları fısıldar:
*Nereye gidersen git orada iz bırakacaksın,
çok yaratıcı olacaksın.
*Büyük bir sanatçı olacaksın,
sana ihtiyaç duyan herkese yardım edeceksin,
*Çok zeki olacaksın.
BALIK BURCUNUN PERİSİ 
SELKIE
Selkie, mitolojide Ondine'lerin yani
denizkızlarının prensesidir,
Genellikle yanında bir fok balığıyla resmedilir.
Evlerimize ahenk ve neşe getirir.
Doğduğunuzda sizin kulağınıza şunları fısıldar: 
*Altıncı bir duyuyla ödüllendirileceksin. 
*Her şeye uyum sağlayabileceksin. 
*Sanatçı bir ruhun olacak. 
*Çok hoşgörülü olacaksın. 
*Ruhsal âleme çok ilgi duyacaksın...

18 Haziran 2008 Çarşamba

YOKSUN


Seni sensiz yaşamaktan yoruldum... Bunun adı aşk değil! ... Belki de aşk! ... Her ne ise bilmiyorum. Ben artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyorum...

Yüreğimden kopup gelen göz yaşlarım karıştı bir başına yağmura defalarca. Omuzun yerine ıslak camlara yasladım başımı. Sen ise sadece yoktun... Bu aşk değildi... Belki de aşk...
Ama ben artık aşkı dinlemek değil, aşkı yaşamak istiyordum.


Bazen ılık esen bir rüzgardın saçlarımı okşayan. Bazen bir telefon kadar yakın, ama aslında çok uzaktın... Sen sadece yoktun, sadece yok... Yüreğimde seni taşıdığımdan bu yana, sen sadece aşkı anlattın bana. Ben ise artık aşkı yaşamak istiyorum gözbebeklerinde.
Bugünü sensiz yaşamak aşksa, seni seninle yaşayacağım yarınlara kaldırıyorum aşkı... Çünkü ben artık aşkı dinlemek değil, aşkı yaşamak istiyorum...
Biliyor musun? Seni kalbimde taşıyalı garip bir boşluk var içimde, sadece bir boşluk. Tıpkı yokluğun gibi... Ne acı, ne sızı ne de bir damla gözyaşı... Hepsi tükendi... Sensiz yaşattığın aşkın gibi...


Hislerinin acıdan hissizleştiği oldu mu senin hiç? Hissizim... Hissetmiyorum. Sadece yokluğunu yaşıyorum! Kapı çalındığında gelenin sen olmadığından eminim. Telefon çaldığında sen aramıyorsun kesin. Çünkü sen sadece yoktun bu aşkta. Sadece yok!
Yokluğunda bulmuştum seni, yokluğunda kaybettim...
Sen kimsesizliğimden taşınalı beri, yüreğimde bir aşk türküsü söylenmekte. Aşk şarkıları dinlemekten yorgunum.
Yorgunum çünkü, yoktuk ikimizde aslında birbirimiz için, aşktan korkan iki aşk kaçkınıydık.
Aşkın orta yerine düştük kavrulduk... Oysa ki yoktuk...


Bir yağmurlu gecede geçerse adım aklından...
İçindeki boşlukta bir garip sızı duyarsan... Seni aramayışımdan, sormayışımdan seni unuttuğum sonucunu çıkartma sakın. Ben sadece artık aşkı dinlemek değil, aşkı yaşamak istiyorum..
.

13 Haziran 2008 Cuma

HAYAT BİR KUMAR


O kadar gerçek ki bazı hayallere kavuşamayacağımız

Boşuna umutlanmak acı veriyor bazen bana

Hayat bir kumar belki de

Bu kumarda kimileri mutlu kimileri mutsuz ediyor.

Ama bu kumarı oynamamız gerek

Mutlu da olsak mutsuzda olsak

Ben bu kumarda yavaş yavaş yenildiğimi hissediyorum

Önce hayata güvenimi yitirdim

Yeniden kazanmaya çalıştım ama sonunda kaybettim güvenimi

Sonra bencil insanlar tanıdım

Yalanı gördüm çevremde,

İnanmadım sonra kimseye...

Dürüst olmayanları gördüm,

Hayal kırıklığına uğradım.

Ama yinede umudumu kaybetmek istemedim

Savaştım...

Bu kumarı kaybetmek üzere olsamda, kalan oyunda şansımın birgün döneceğine inanıyordum...

Artık sadece hayallerle yaşanamayacağını anladım.

Birşeyler yapmam ve gerçekleri görmem lazımdı.

Kumarda umutsuzluğun beni yenmesine asla izin vermeyecektim.

Hayattaki kaderim, kısmetim ne bilmiyorum ama

Herşey iyi olacak sabret diyorum SABRET...

YENECEKSİN BU OYUNU...
****Muhabbet Çiçeği****
13.06.2008

10 Haziran 2008 Salı

HAFTA SONU

Merhaba Dostlarım, bu hafta sonu pazar günü canım ablamın evine gittik. Ablam ve eniştem bizi sabah kahvaltıya çağırmıştı. Pazar sabah erkenden yola çıktık. Babam bir telaş çıkardı bizi evden. 1,5 saatin sonunda ablamdaydık. Eve girer girmez nefis kokular hissettim :)) Ablam ekmek pişirme makinasında enfes ekmekler pişiriyordu. Ablam hazırlıyor sofrayı eniştem dizayn ediyordu. İşte kahvaltı soframız:)


Kahvaltı sonrası eniştem Ankara'ya gitti. Biz bu hafta ablamda kalmaya karar verdik. Ablamı çocuklarla tek bırakmamak için. Ben bugün döndüm çünkü dersim vardı.

Ablamla beraber vakit geçirmeyi özlemişim. Biz biraraya geldik mi çan çan hiç susmayız :))) Eskiden de böyleydik annem derdi saatlerdir ne konuşuyorsunuz diye. Biz ablamla aynı anda hiççççç derdik :)))

Dün yeğenlerimle bayağı oyun oynadık. Sabah onlara ders çalıştırdım.
Çok zekiler maşallah. Bir o kadarda afacanlar. Canlarım benim. Çok seviyorum onları.
Birini kolu kırık ama maşallahı var :) Alçısına birşeyler yazdım. Sonunada imza attım sürekli onu tersten okuyo gülüyor :) Ona göre ters yönden yazmışım :))Sürekli teyze bak elime parfüm sürdüm deyip alçısını koklatıyor :))) Çok alem çocuk. Güzel bir 2 gün geçirdim.
Yarın yeniden gidiyorum ablama.

Hepinize güzel bir hafta diliyorum. Sevgiyle kalın...

7 Haziran 2008 Cumartesi

GECİKEN AŞK...

10. Sınıf: Benim en iyi arkadaşımdı. Dersten sonra kalktı ve geçen gün sınıfta olmadığı için o günün notlarını istedi ona notları verirken bana teşekkür etti ve yanağımdan öptü. Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum. Nedenini bilmiyorum ama çok utanıyorum...

11. Sınıf:
Ağlıyordu. Bana aşkın nasıl kalbini kırdığını anlattı, beni evine çağırdı, yalnız kalmak istemediğini söyledi. Gittim. Yanına oturdum. Bir film izledik. Uyumaya karar verdi. Herşey için teşekkür etti ve yanağımdan öptü. Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyorum. Nedenini bilmiyorum ama çok utanıyorum...


Son Sınıf:
'En iyi arkadaş' olarak mezuniyet balosuna birlikte gittik. O akşam çok güzeldi. Partiden sonra onu evinin kapısına kadar bıraktım, kapının önünde ona baktım. Onun benim olmasını istiyordum ama o bana, benim ona baktığım gözle bakmıyordu bunu biliyordum. Bana hayatının en güzel zamanını geçirdiğini söyledi ve yanağımdan öptü. Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum. Nedenini bilmiyodum ama çok utanıyorum...


Mezuniyet günü:
Diplomasını almak için sahneye çıkarken sanki havada süzülen bir melek giğbiydi. Onun benim olmasını istiyordum. Ama o bana benim ona baktığım gözle bakmıyordu bunu biliyordum. Yanıma geldi ve ağlayarak sarıldı sonra başını omzuma koydu ve sen benim en iyi arkadaşımsın,teşekkürler deyip yanağımdan öptü. Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum onu çok seviyordum ama söleyemiyordum. Nedenini bilmiyorum ama çok utanıyorum...


Aradan yıllar geçti... Onun nikahını izliyordum. Artık evleniyordu, evet kabul ediyorum demesini yeni hayatına girmesini izliyordum. Onun benim olmasını istiyordum ama o bana benim ona baktığım gözle bakmıyordu bunu biliyordum.
Yeni hayatına girmeden önce yanıma geldi ne nikahıma geldin teşekkürler deyip yanağımdan öptü. Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum. Nedenini bilmiyorum ama çok utanıyorum...


Şu an benim bir zamanlar en iyi arkadaşım olan kızın tabutuna bakıyorum. Eşyaları toplanırken lise yıllarında yazdığı günlüğü ortaya çıktı.

Günlüğünde şu satırlar vardı: 'Onun gözlerine bakarak onun benim olmasını diledim. Ama o bana benim ona baktığım gözle bakmıyordu bunu biliyordum. Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum. Nedenini bilmiyorum ama çok utanıyorum. Keşke bana sevdiğini söyleseydi...'
*******************
AŞKLARINIZDA GEÇ KALMAMANIZ DİLEĞİYLE. SEVGİYLE KALIN...

6 Haziran 2008 Cuma

ÇOK GÜZEL BİR GÜN

Bugün canım arkadaşım Aylin geldi. Çok güzel bir gündü. Sabah erkenden buluştuk. Özsüte gittik. Sabah çok erken olduğu için içeri ilk giren bizdik. Sakin olması çok iyiydi.
Çayımızı içtik, kurabiyelerimizi yedik. Sohbetimiz kahkahalarımızla daha çok şenlendi. Sonra
Aylinin eşi aradı ve bizi yemeğe götürdü.
Yemekte de tatlı sohbetimiz ve kahkahalarımız devam etti.
Bir ara gülmekten gözlerimden yaş geldi :)))

Yemek sonrası Realde çocuk oyun parkının içine girdim böyle resimler çekildim ( Gizimi bozmadım yine :)))

Aslında beraberde resimler çekildik ama onları koymadım çünkü orda gizlenemedim :)))

Çok kafa dengi Aylin ve eşi. Çok iyi vakit geçirdik.

Teşekkür ederim böyle güzel bir gün için size. İyi ki sizi tanımışım. İyi ki varsınız.

Tekrar böyle güzel günler geçirmemiz dileğiyle ( Bir aksilik çıkmazsa haftaya ordayım).

Aylin'cim canım benim çok öptüm seni.

4 Haziran 2008 Çarşamba

NİCE YILLARA CANIM ABLAM...

Canımsın, iyi ki doğdun ablam. Hayatta her daim yanımdaydın.
Unutma ki bende herzaman yanındayım. Seni çok ama çok seviyorum. İYİ Kİ VARSIN. Hep beraber geçireceğimiz nice mutlu yıllara olsun inşallah...
Hayatta şükrediyorum ki senin gibi bir ablam var.

Allah bizi hiç ayırmasın...
Not: Bugün ablam için bir doğum günü parçası bulmaya çalıştım ama hep aşk şarkısı ve sevgiliye söylenenen doğumgünü şarkıları. Ya bir tane de ablacım doğum günü kutlu olsun şarkısı yok yahu :))))))))))))))))

2 Haziran 2008 Pazartesi

YAĞMURLU BİR GECE

Yağmur yağıyor…

Hayatım boyunca görmediğim şiddette bir yağmur.

Odama gidiyorum, içeri sızan sokak lambasının ışığı ve yağmurun hüznü…

İçimden bir ses dışarı çık diyor.

Pencereye gidiyorum.

O sokak lambasının altında bankta biri oturuyor.

Karanlıkta yüzünü seçemiyorum.

Çok rahat bir şekilde oturuyor o yağmurda.

Sanki hava çok güzel ve o sevgilisiyle mehtaba dalmış oturuyor.

Dayanamıyorum sokağa çıkıyorum.

Onun yanına gidiyorum.

Yaklaşıyorum ve selam veriyorum.

Yüzü tanıdık geliyor ama çıkaramıyorum.

Onunla konuşmak istiyorum.

Neden buradasın diyorum bu yağmurda?

Sevgilim diyor, aşkım, bir tanem, her şeyimle son gün diyor susuyor…

Anlat diyorum anlat. Sonra…

Son gün diyor, o günün son gün olduğunu bilmeden burada bu bankta oturmuştuk bir akşam…

Ertesi gün olmadığını bilmeden…

Susuyor yine, gözyaşları yağmura karışıyor…

Anlat diyorum, kimdi o, nasıl biriydi, çok mu seviyordun onu…

Çok diyor çok seviyordum.

Tatlı ve şirin.

O da beni seviyordu, bir tanem diyordum ona.

Duruyorum o an.

Bu kelime çok yakın geliyor bana.

İçimi ısıtıyor.

Anlayamıyorum…

Gözleri diyor, gözleri parlardı bana bakarken, seni seviyorum derken…

Teni titrerdi saçını okşarken…

İçim bir tuhaf oluyor.

Tüm bu sözler, anlattıkları bana bir şeyler hatırlatıyor.

Kim bu adam diyorum? Kimsin sen?

Boş ver diyor önemli değil, önemli değil o yoksa yanımda.

Değmez hayat o yoksa yanı başımda.

Gülmek diyor, gülmek bile sadece onunla güzel.

Ne oldu diyorum o kıza? Çekiniyorum ama yinede soruyorum.

Gitti diyor. Beni bırakıp gitti.

Öldü diyor öldü o…

Ağlamaya başlıyorum.

Durmadan ağlıyorum.

Sonra sonra…

Uyanıyorum. Tüm bunların rüya olduğunu anlıyorum.

Ohhh! Diyorum.

Ve...

Bağırıyorum çığlık çığlığa.

****Muhabbet Çiçeği****