
Ben küçükken: Sarı saçlı, bukle bukle saçları olan, yeşil gözlü şirin mi şirin bir çocuktum:) Çok akıllıymışım, annem hep öyle söyler. Kendi kendime uyurmuşum, böyle kendi kendime oyunlar oynarmışım. Hiç zararım yokmuş yani. O kadar kibarmışım ki. Bazen abartırmışım sanırım :). Annem anlatırken hep güler. Gelen misafirler hep konuştururmuş beni. Çok hoşlarına gidermiş.
Birde annemle misafirliğe gittiğimde hep oyun havası çalıp oynatıyorlardı beni. Çok iyi hatırlıyorum. Ben de dünden hevesli bir döktürürmüşüm ki sormayın yani. Ama şimdi hiç sevmem oynamayı.
Ama çocukken ki en kötü huyumu hiç sormayın. Ağladığım an kusardım :) Annem ablama sakın ağlatma diye tembihlerdi.
Ablamla evde yalnız olduğumuzda teybe kaset yerleştirir sesimizi çekerdik.En büyük zevkimiz buydu. Şarkılar söylerdik, konuşurduk. Annemin çoğu dinlediği kasetleri öyle bozmuş, üzerine sesimizi çekmişizdir:) Bazen gizlice annemin sesini çekerdik. Hala o kasetler duruyor. Dinler dinler güleriz hep.
Cumartesi günleri tv de cumartesiden cumartesiye diye bir çocuk programı vardı. Oturdum tv başına o bitmeden kesinlikle kalkmazdım. Susam sokağını, clamentin çizgi filmini izlerdim. Akşamları yatmadan Adile Naşit’in Uykudan Önce diye bir programı vardı. Her akşam çocuklara iyi geceler der isimler sayardı. Her akşam benim ismimi de saysın diye beklerdim. Çok güzel günlerdi çok:)
Aslında Ben: Çok duygusal, çok romantik, biraz sulu gözlü ( Öyle söylerler) biriyim. Biri karşımda ağladığı an bende ağlarım elimde değil ne yapayım. Ama sanırım biraz içine kapanık, çok hırslı, çok düşünceli (Ama bu bazen sorun yaşamama sebep oluyor) ve biraz kaderci biriyim.
İlk Kopyamı ne zaman Çektim: Aslında ilk olarak hatırladığım lise 1. sınıftayken coğrafya dersinde çektiğim kopyaydı. Hocamız müdürün eşiydi. Ben de sözel derslerden pek hoşlanmazdım. Hoca masasından pek kalkmazdı yazılıda. Ama gözüyle yer bitirirdi.
Kitabı sıranın altına açmıştım. Ama beni görseniz pancar gibiyim. Yazdım tüm bölgelerde ki dağları falan filan. Tam yazarken hoca kalkmasın mı yerinden, aman Allah’ım. Ne yapacağım! O kitabı kapatışımı görmeniz lazım, panik içinde. Kalbim gümbür gümbür tabi. Sonra öğretmen tekrar oturdu yerine sanırım ben yazdım bir sürü şey. 100 almıştım o yazılıdan :) Ama ben hemen anlıyorum kopye çeken öğrencilerimi. Gözüyle öğretmenim kopye çekiyorum gel beni yakal diyor bazıları sanki:)
En Saçma Huyum: Ben çok titiz biriyim. Sanırım bazen abartıyorum. Evi siliyorsam kesinlikle sildiğim odanın kapısını kapatırım (Kimse girmesin diye:)). Ve sildiğim yere bastırtmam. Yani ev silme bitmeden kimse yerinden kalkamaz:):) Kötü bir huy ama ne yapayım işte :)
Cep Telefonum: Şu an iki telefon kullanıyorum. Biri Nokia diğeri siemens. Niye iki telefon derseniz. Biri Avea öğretmen hattım, diğeri Turkcell hattım. Tak çıkart zor oluyor. Öyle çok ahım şahım değil telefonlarım. Biri milattan önce zaten, biride 3 yıl falan olmak üzere. İşimi görüyor yaa önemli değil. İlk telefonumu 1999 yılında almıştım. Kocaman bir şey di. Arkadaşlarım dalga geçerdi bazen:) Yine siemens markaydı, sanırım S1088 falan gibi bir şeydi.
Aşk Bence: Aşk çok güzel bir şey. Tarif edemem ama insanın içi kıpır kıpır oluyor onunla karşılaşınca, böyle yemeden içmeden kesiliyorsun falan. Sevgi ve aşk birbirinden çok farklı bir şey. Kesinlikle karıştırılmamalı bence. Ben 1 kez aşık oldum. Oda ilkokulu bitirdiğim yazdı. Komşumuzun oğluna aşık olmuştum. İlk aşk unutulmaz derler yaa öyle bir şeydi. Şimdi aşık olduğum biri yok. Olursa bir gün umarım doğru insan olur…
En Sevdiğim Bloglar: Sevdiğim tüm bloglar sayfamda var canlarım. En çok takip ettiklerimde kendilerini biliyorlar aslında:) Canım arkadaşlarım sizleri çok seviyorum …
Şimdi sobeleme sırası bende…
Mutlu ve Umutlu
Berfince
ve
Hayatın Renkleri
sobelendiniz.
Size kolay gelsin canlarım:)
**************
Canlarım ben hafta sonu için şehir dışına çıkıyorum. Pazartesi burdayım ama. Yepyeni konularımla:) Belki de hafta sonu yaptıklarımı yazarım sizlere. Yorumlarınıza olurda cevap veremezsem diye söyleyim dedim. Yorumlarınızı bekliyorum ama. Öptüm hepinizi…