18 Ekim 2008 Cumartesi

SONBAHARA DAİR


Ah sonbahar, hazan mevsimi.
Uzayan geceler, bulutların arasında kaybolan yıldızlar; akıllarda eski bir aşkın taze kalmış anıları, yaşanmamış yaz günlerinin özlemi, derinden gelen, hafif; ama, içe işleyen bir müzik, elde bir içki kadehi...
Anılar ve özlem hep bir yarım kalmışlık duygusu verir insana.
En çok da sonbaharda hissedilir bu duygu.
Sonbahar düşünme mevsimidir, belki de hesaplaşma...
Biriyle birlikte olmanız, deli bir aşka tutulmuş olmanız da değiştirmez bu gerçeği.
Sonbahar mutlaka kavrayacaktır sizi, bu mevsimin yüreğinizde yarattığı değişime kayıtsız kalamayacaksınız.
'Hüzün atakları'yla karşı karşıya kalacaksınız.
İstemeseniz de, yere düşen sarı yapraklar, ince ince yağan yağmur, ürperten rüzgârlar, sessizleşen sokaklar, gri bulutlar hüznü dalga dalga yayacak içinize.
İşte o zaman geçmişte yaptığınız hatalar tek tek düşecek aklınıza.
Bir sorgulama seansı başlayacak.
Tercihlerinizin ne kadar doğru, ne kadar yanlış olduğunu bulmaya çalışacaksınız.
Düşünürken en çok kullandığınız sözcük "keşke" olacak.
Hep hatalar değil ya, bazen de bir tatlı anı uyanacak hafızanızda, nerede olursanız olun küçük bir gülümseme yayılacak dudaklarınıza.
Yüreğinizde minicik bir kuş kanat çırpacak.
Bir şarkı duyacaksınız; "Her sonbahar gelişinde, sarı sarı yapraklarla, kuru dallar arasında, sen gelirsin aklıma...", yıllar öncesine gidip orada kalacaksınız.
Sonbahar sadece geçmişinizi değil, bugününüzü sorgulamanızı da sağlar.
Yazın hengamesi içinde üzerinde pek de düşünmediğiniz ilişkinize sorular sormaya başlarsınız.
Sevgilinin daha önce hiç dikkat etmediğiniz olumsuz yanları bu mevsimde daha fazla batmaya başlar gözünüze.
Mevsimin verdiği hüznün etkisidir bu.
Aşkınız için ayırdığınız enerjinin zaman zaman tükendiğini hissedersiniz.
Yalnızlığı daha bir sevmeye başlarsınız.
Her şeye rağmen güzeldir yere düşen yaprakların üzerine basarak yürümek.
Yağmurun altında sevgiliyle el ele dolaşmak.
Hırçınlaşan denizi, kabaran dalgaları seyretmek.
Uzun geceleri, yalnızsanız kendinizi dinleyerek, sevgilinizleyseniz, sohbet ederek geçirmek.
Bırakın sarsın sizi sonbahar, dibine kadar yaşayın hüznü, mutluluğun değerini çok daha iyi anlamak için...

6 yorum:

bensivas_guzeli dedi ki...

merhabalar,

blogun renkleri nekadar guzel oyle,cicekler renkler bayildim.. sonbahar kapida evet;)siir de cok guzelmis ;)

Muhabbet Çiçeği dedi ki...

bensivas_guzeli, teşekkür ederim beğenmenize sevindim.Sevgiyle kalın.Sizin blogunuzdada takipte olmak ne güzel. Sizde takibimdesiniz :)

Mehtap dedi ki...

Canım şiir gerçekten çok güzel ama şair içinde kendi duygularını barındırıyor.bense sonbaharı hep kendimde bir başlangıç olarak görmüşümdür nedense.ellerine sağlık.sevgilerimle öpüyorum canım.

Muhabbet Çiçeği dedi ki...

Mehtapcım, beğenmene sevindim. Mehmet Coçkundeniz yine çok güzel bir yazı yazmış değilmi. Bana görede sonbahar bir başlangıç ama bazen de hüzünlendirir bu mevsim beni nedense. Sevgiyle kal canım. Bende öptüm.

Unknown dedi ki...

ne güzel anlatmış sonbarı bende garip bir şekilde severim sonbaharı nedenini bilmeden en çokta doğadaki renklerini severim solan yaprakların bu kadar güzel renklere bürünmesine hayret ederim hep..

Muhabbet Çiçeği dedi ki...

Elçincim, evet sonbaharda heryer ayrı bir güzel oluyor. Adanada o dediğin herşey oluyor ama sıcaklık pek değişmiyor :))